Antibiyotiklerin sağlıklı bağırsaktaki iyi bakterileri yokettiğini biliyor musunuz?
Geçen yıl içersinde çoğunluğun yaptığı gibi antibiyotik kullandıysanız ve hatta son 7 yıl içersinde bile kullandıysanız!! ve de yararlı bakterileri bağırsakta tekrar toplamadıysanız çok önemli sağlık sorunlarının, bilmeyerek de olsa içindesiniz demektir..
Tabi ki tek suçlu antibiyotikler değil…
düzensiz ruh halleri
deri problemleri
uykusuzluk vb
şeker veya sağlıksız gıda aşermeleri
yemek sonrası şişkinlik, gaz, kabızlık, ishal ve kramplar
kilo kontrolsüzlüğü
gibi sorunların bir veya birkaçıyla uğraşıyorsanız da bağırsak-sindirim sistemi (BSS olarak yazılacaktır) dengesizliği söz konusudur. Yani iyi-kötü bakteri dengesi bozulmuştur ve iyileştirmek için ‘iyi bakteriler’ le takviye gerekiyordur..
BSS sağlığımız bire bir fiziksel tüm vücut sağlığı ve mental(psikolojik) sağlığımızı etkiler.
Ayrıca bağışıklık sistemimizin %70-80 i de BSS içersindedir.
Mutluluk hormonu denilen ‘Serotonin’ in %95 kadarı da BSS den çıkar..
Sadece bu iki faktör bile genel vücut sağlığımızın kesinlikle BSS ne bağlı olduğunu gösteriyor..
O halde iyi bakteri dengemizi koruyarak BSS sağlığımızı devam ettirmek için mutlaka PROBİYOTİK lerden yararlanmalıyız.
Probiyotik, sindirim sistemimizdeki yararlı bakteriler demek…Günlük yaşam içindeki tempomuz, stresimiz, yediklerimiz vücudumuzda bulunan probiyotik sayısında azalmalara neden oluyor.
(Erişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon (1,5 kg) faydalı bakteri ve mantar bulunur. Bu rakam insan hücre sayısının 10 katı kadardır. Sayıları 400’ün üzerinde olan bu bakteriler ve mantarlar normal bağırsak florasını oluştururlar. Bu bakteriler ve mantarlar 300 m2 büyüklüğünde bir yüzey oluşturan bağırsak sümüksü zarını koruyucu bir tabaka şeklinde döşer.Bifidobakteri, E.coli, Lactobacilli sindirim sistemimizin iyi bakterileridir)
Eksikliklerinde mutlaka takviye olarak kullanılması gerekir…
Bağırsaktaki bazı mikroorganizmaların çoğalmasını artıran ve/veya aktivitesini uyaran ve insan sağlığını olumlu yönde etkileyen maddelere (besinsel lifler gibi) ise “PREBİYOTİK “denir.Soğan, sarımsak, kuşkonmaz, pırasa, enginar, yulaf ve muz gibi çok çeşitli bitkisel yiyeceklerde bulunurlar.
PROBİYOTİKLER;
kötü bakteri ve mikroorganizmalarla savaşırlar ve dengelerler (SİSTEMİK DENGE)
sindirim ve besleyenlerin emilimine yardımcı olurlar (İYİ BESLENME)
B vitamini, K vitamini , folik asit ve bazı yağ asitlerinin sentezine katkı sağlarlar (ENERJİ ARTIŞI)
bunların sonucunda da Bağışıklık güçlenir.
diğer probiyotik faydaları:
sindirime yardımcı
allerjik durumlarda iyileştirici
maya ve mantara bağlı pproblemleri giderici
Kabızlık ve ishal tedavisi
İdrar yolları enfeksiyonu tedavisine yardımcı
Karaciğer güçlendirici
Besinlerdeki besleyenlerin bagırsakta emilimini arttırıcı
Şişkinlik ve yanma problemlerinde
cilt problemlerinin önlenmesinde (egzema, döküntü..)
Damar çeperinde kolesterol ve plakların oluşumunu engelleme
Laktoz sindirimi ve antibiyotik duyarlılığında iyileşme
vücut pH seviyelerinin sağlıklı sınırlarda kalması
Hormonal denge
Detoksifikasyona yardımcı (toksin atıcı etki)
Sağlıklı psikolojik duruma yardımcı
Bağırsak aktivitesi düzenleyici
Tümör oluşumu engelleyici
Kalsiyum metabolizmasında etkin olarak osteoporoz(kemik erimesi) oluşumunu engelleyici
böbrek taş oluşumu engelleyici
otizm bulgularını hafifletmek
depresyon tedavisine ek
Önemli Not :
“Otistik çocukların çoğunda bağırsak florası bozulmuştur. Bu kişilerde patojen bakteriler, mantarlar ve parazitler aşırı şekilde ürer. Bu patojen mikroorganizmalar yiyeceklerin sindirimini bozarlar ve çeşitli toksinlerin oluşmasına yol açarlar.”
TOKSİK BİR ÇEVREDE YAŞIYORUZ………..
İçtiğimiz su, havamız , yiyeceklerimiz kimyasal ve pestisitlerle (böcek zehiri) dolu….
Bu haldeyken sağlığımızı korumak ve yapılandırmak adına probiyotik takviyelerini yine önemle hatırlamalıyız…
ANCAK, ÖZELLİKLE ŞU 7 DURUMDA MUTLAKA PROBİYOTİK KULLANIMI İHMAL EDİLMEMELİDİR:
1- ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ
Antibiyotikler iyi-kötü bakteri ayırt etmeksizin yokederler..
Antibiyotik tedavisi sonucu 2 kat dozda probiyotik kullanımı önerilir
2- GIDA ZEHİRLENMELERİ / FAZLA KIRMIZI ET TÜKETİMİ
Bakteri,parazit ve virüs bulaşmış yiyecekler yemek ya da çoğunlukla bunları yiyen hayvanların etlerini fazla miktarda tüketmek zehirlenmeye yol açar ve probiyotikle bu durum iyileştirilmelidir.
(Ayrıca aşırı kırmızı et tüketimi vücut asitliğini arttırdığından bu asidik durum da sindirim sistemi dengesini bozarak iyi bakteri kaybına sebep olan bir durumdur)
Düzenli probiyotik kullanımı ile vücut savunması arttırılmış olacağından kontamine besinlere duyarlılık zamanla azalacaktır.
3- SİNDİRİM SORUNLARI
Sağlıklı bir beslenme içersindeyseniz sindiriminiz sorunsuz olacaktır. Yani İşlenmiş, paketlenmiş, kızartılmış yiyecekler, süt ve süt ürünleri, gluten, şeker, soya içeren ürünlerden mümkün olduğunca uzak durmak ve gerçek besinlerle beslenmek yeterlidir..
Bu durumda probiyotiklerle takviye daha sorunsuz bir sindirim oluşturacaktır.
4- FARKLI DERİ REAKSİYONLARI
Akne, cilt kuruluğu,lekelenme gibi cilt sorunları da sindirim sistem bozukluğu göstergelerindendir.
5- RUH HALİ BOZUKLUKLARI
sağlıklı bağırsak sindirim sistemi sinir sistemimizdeki ileti transferinin (nörotransmitter) düzenli işleyişinde rol oynar..
6- ZAYIF BAĞIŞIKLIK
Zayıf bağışıklık belirtileri ; kafein ihtiyacı, allerji-astım halleri, düşük enerji, çabuk soğuk algınlığı, sindirim sorunu, halsizlik, besinlere hassasiyet, uyuşukluk, uyku bozukluğu, yüksek tansiyon, cilt problemleri, egzersiz ve/veya sakatlık sonrası geç toparlanma
Sağlıklı bakteriler bağışıklık sisteminizi düzeltecektir.. sindirim sisteminizin dengeli olması hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Sağlıklı besinler tüketmek, günlük aktivitede artış, zihin sağlığını korumak gerekirse destek probiYotik ürün kullanmak yararlı olacaktır.
7- MANTAR ENFEKSİYONLARI
Genel olarak mantar enfeksiyonu dense de aslında vücutta öncelikle meydana gelen ‘mayalanma’ problemine odaklanmak gerekiyor. Tüketilen;
rafine şeker
doğal meyve şekeri
karbonhidratlı beslenme
alkol – kafein
bu duruma yol açarak mantar enfeksiyonlarına dönüşür. Bunların tüketimini ne kadar azaltırsak o derece sağlıklı oluruz.
Yine çözüm olarak probiyotik takviyesi ile dengeyi korumalıyız..
PROBİYOTİK KAYNAKLARI
Probiyotikleri hazır olarak tablet veya toz formlarda eczanelerden temin edebileceğimiz gibi besinlerden de alabiliriz.
Ev yoğurdu, kefir, probiyotik yoğurtlar, tarhana, turşu, boza gibi mayalı yiyeceklerde bol miktarda bulunuyor.
Markette satılan probiyotik yoğurtların sadesinden alıp süt ile normal yoğurt mayalar gibi ya da toz probiyotik katarak kendi yoğurdumuzu yapabiliriz
1912 Nobel Tıp Ödülünü kazanan Rus bilim adamı Élie Metchnikoff bilim dünyasında probiyotiklerin kaşifi sayılabilir.Metchnikoff yoğurt, kefir ve peynir gibi süt ürünlerinde bulunan asit yapan mikroorganizmaların bağırsaktaki hastalık yapan mikroorganizmaları nötralize ettiğini saptamıştır.
Metchnikoff Bulgaristan ve Kafkasya’da yaşayan insanların ederek uzun ömürlü olması probiyotiklerden zengin gıdaların fazla tüketilmesiyle açıklamıştır.
PROBİYOTİKLER ayrıca tablet, kapsül, toz ve sıvı şeklinde de bulunabilirler.
Ürünün seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise ürünün içerdiği organizmanın etkisinin test edilmiş olmasıdır. Uzmanlar etiketinde üretim süresince değil, raf ömrü boyunca yaşantısını sürdürür denilen ürünleri seçmenin akıllıca olduğunu belirtmektedir.